16 Ekim 2015 Cuma

Bebek Giyme (Babywearing) ve 10 Faydası



Bebeği vücuda sarılı biçimde taşıma anlamına gelen “Babywearing”, insanlık tarihi kadar eski bir taşıma biçimidir ve çok basit bez parçalarından, oldukça karmaşık taşıma sistemlerine kadar uzanan çeşitli yöntemlerle uygulanabilmektedir. Bebeği bu şekilde vücuda sararak taşımanın, hem taşıyan, hem de bebek için birçok faydası bulunmaktadır.


Nedir bu faydalar, birlikte göz atalım:


1) Ellerinizi Rahatça Kullanma İmkanı Verir:

 Bu taşıma yönteminin en başlıca avantajı bebeği taşıyan kişiye, ellerinin boşta olması imkanını vermesidir. Bebeğiniz her türlü, 0-2 yaş arasındaki vaktinin çoğunu kucakta geçirecektir ve bu durum zaman zaman sizi yorabilir ya da zorlayabilir. Bu esnada en azından ellerinizi kullanabiliyor olmak, işinizi çok kolaylaştıracaktır.

Ötesi var mı?

2) Bebeğin Vücut Isısını Dengeler:


Öncelikle, yenidoğan bir bebeğin kendi vücut ısısını ayarlayabilme yeteneği yoktur. Bebek vücuda sarıldığında (en uygunu ten tene sarılmasıdır), bebeği taşıyan kişiye çok yakın olması sayesinde ideal vücut sıcaklığı olan 37 dereceye kolayca ulaşabilir. Bu yöntem dışarısı çok sıcakken bebeğin vücudunu soğutmak için de uygulanabilir.


Ooohh sıcacık..

3) Yenidoğanı Dış Dünyaya Alıştırır/Gaz Problemini Azaltır:

Bebeğin, taşıyan kişiye çok yakın olması, kendisini taşıyan kişinin kalp atışlarını da çok daha yakından duymasını sağlayacaktır ve henüz dış dünyaya alışamamış olan yenidoğanımız, anne karnındaki güvenli ortamında olduğunu zannedecek ve kendisini daha iyi hissedecektir. Bu denli yakın olmak bebeğin sindirim sisteminde oluşabilecek gazı da en aza indirecek ve eğer varsa reflü problemlerine de iyi gelecektir. Ayrıca, süper kolay bir bebek uyutma yöntemidir :)

Giyilip de uyumayan bebeği bana getirin! :)


4) Bebeğin Gelişimini Olumlu Yönde Etkiler:

‘Babywearing’ daha birçok şekilde bebeğe faydalı bir yöntemdir. Taşıyan kişinin hareketleriyle bir uyum içerisinde olan bebeğin sinir sisteminin ve vestibular sisteminin (dikey uyum ve dengenin gelişimi) gelişimi daha iyi olmaktadır. Duyumsal sistemin gelişmesini sağlayarak kas gelişimini olumlu yönde etkiler. Ayrıca, annesinin ya da babasının huzurlu vücudunda kendisini güvende hisseden bebek, çevresini çok daha iyi gözlemleyebilir ve sosyal ilişkileri daha iyi kavrayabilir. Araştırmalar da, vücuda sarılan bebeklerin psikomotor gelişimlerinin daha uyumlu olduğunu ve diğer bebeklere göre daha kısa zamanda yürüdüklerini ortaya koymuştur.

Haydi bebek giyelim!

5) Bebeğin Kas ve Kemik Yapısı için Faydalıdır:

Geleneksel ‘babywearing’in (bebeğin bacakları M şeklini alarak, taşıyanın belinin iki yanına dolanır vaziyette) kalça ve kalça kemiği gelişimini olumlu yönde etkilediği ve gelecekte meydana gelebilecek kalça problemleri ile displazi (Hücre ve dokuların bozuk veya kusurlu gelişimi, yetersiz veya eksik gelişme) ihtimalini en aza indirgemektedir.

Doğru Bacak Duruşları

6) Bebekler Daha Az Ağlar:

Vücuda sarılan bebeklerin, diğer bebeklere nazaran çok daha az ağladıkları da gözlenmiştir. Bunun nedeni çok basittir. Bilindiği üzere bebekler kendilerini güvende hissetmediklerinde ve kucağa alınmak istediklerinde hemen ağlarlar. Bu nedenle, kendilerini güvende hissedecekleri vücuda ve kucağa ne kadar yakın olurlarsa o kadar daha huzurlu hissederler. Vücuda sarılan bir bebeğin artık daha fazla ağlayıp da kendini duyurmaya gereksinimi yoktur. Ayrıca bağlandığı vücuda yakınlığı ve vücut ısısını yakından hissetmesi de bebeği rahatlatır ve stresini azaltır. 

Dünyanın en huzurlu yeri..

7) Bebeğin Dilsel Gelişimini Olumlu Yönde Etkiler:

 
Bir diğer faydası da bebeğin konuşmasının gelişimi üzerinedir. Çünkü bebeğe bu denli yakın olmak, onunla daha fazla konuşmayı ve iletişim kurmayı arttıracağından, bebeğin iletişim kurma isteğini de teşvik edecektir. 

"Bağlanma" her şeydir!

8) Taşıyanı Rahat, Huzurlu ve Yeterli Hissettirir:

 Bebeği bu şekilde taşımanın ebevenyler için de birçok faydası vardır. Bebeğe bu denli yakın olmak, onun isteklerini ve ihtiyaçlarına çok daha kısa zamanda karşılık vermeyi sağlayacaktır. Ayrıca, ellerin boşta kalabilmesi ile de eğer varsa diğer çocukla ilgilenmek de oldukça kolaylaşacak, ona vakit ayırmak için bebeği bir köşeye kendi halinde bırakmaya gerek kalmayacaktır. 


Bebek giyen anne, her yere yetişir ;)


9) Dışarda Emizrmeyi Kolaylaştırır:

Anne-bebek, baba-bebek bağlanmasını da arttıran ‘babywearing’, emzirmeyi de kolaylaştıracak, size dışarda ihtiyaç duyabileceğiniz mahremiyeti sağlayacaktır. Taşırken aynı zamanda bebeği emzirebilmeye olanak veren birçok taşıma şekli vardır. 

Emzirmenin kolayı var.



10) Kolayca Ulaşılabilir:

Ve son olarak, bebek taşıma sistemleri sanıldığı kadar pahalı değildir. Elbette çok yüksek fiyatlı ürünler piyasada bulunmakta fakat internet üzerinde bulabileceğiniz tanıtım videoları ile elinizde mevcut bulunan bez ve örtülerden kendi taşıma sisteminizi yapmak gayet de mümkündür. 


 

DİKKAT!!! Piyasada bulunan her bebek taşıma sistemi iyi değildir. Yukarıda bahsetmiş olduğumuz faydalara tam olarak sahip olabilmek için, ürünün bebeğin fizyolojisine uygun, ergonomik bir ürün olması ve doğru şekillerde kullanılması gerekir. Eğer uygun ürün değilse veya doğru şekilde kullanmazsanız, hem faydalarından yararlanamazsınız hem de uzun vadede fiziksel problemlerle karşı karşıya kalabilirsiniz.

Yanlış (sol) ve Doğru (sağ) Kullanım

 


 



Doğru (sol) ve Yanlış (sağ) Taşıma
















































Yeni yazılarda görüşmek üzere,

GAMZE ORUÇ
Doğuma Hazırlık Eğitmeni & Doula (İstanbul Doğum Akademisi-2014)
Tel: 0507 437 91 27 
Mail: gamzeoruc34@gmail.com / doulagamze@mucizen.com
Web: www.mucizen.com
Instagram: @doula_gamzeoruc
Facebook groups: Gebe & Bebe
Facebook pages: facebook.com/mucizengebevebebeokulu 


Kasım Ayı Eğitim Duyurusu
 

22 Eylül 2015 Salı

Gebe Manifestosu! Hamilelere Bu Soruları Sormayın!

Değişen hormonlar, binen ağırlıklar, değişen hayatlar derken; hamilelik zaten pek kolay bir yolculuk değil... Bir de bunu "iyi niyetli" sorular ve yorumlarla iyice zorlaştıran çevreye uyarımızdır! Siz siz olun, bir hamileye bu soruları sormayın!


Biz sıcak bir milletizdir, karşımızdaki insanla hemen kaynaşır, özelimizi kolayca açar, onun özeline de aynı rahatlıkla dalabiliriz. Belki normal zamanlarda karşımızdaki insan da bundan rahatsız olmayabilir, ama eğer bu kişi bir hamileyse, durum biraz değişir. Malum, hamilelik ve lohusa kafası apayrı :) Hamilelerin karşılaşmaktan en çok nefret ettikleri soru ve durumları sizler için derledik. Tabi biraz da mizah kattık :) Buyrun:

1) Dokunabilir miyim?

 

Dokunamazsın canım! Hayır dokunamazsın! Hamileyim diye, içinde bir bebek var diye, karnım kamu malı oldu da haberim mi yok? Normalde yolda karşılaştığınız bir kadının göbeğine dokunuyor musunuz? Lütfen benim göbeğime de do-kun-ma-yın!

Al al, hediye paketi yaptım, gönlünce dokan!

2) Hamile misin?

 

Evet, evet canım hamileyim... Şimdi hayatlarımıza geri dönebilir miyiz...
Bir levhaya kocaman EVET HAMİLEYİM yazıp boynuma asmak istiyorum..

Dikkat! Yüksek doz hormon taşıyorum!


3) İkiz mi bekliyorsun?

 

Çok sağol! Sen de çok kibarsın! Hayır canım, tekiz bu.. Tek, yalnızca 1 adet bebek var ve işe bak ki karnım ancak iki bebeğin orda olduğunu düşündürecek kadar kocaman! Kendimi yeterince kamyon tekeri gibi hissetmiyordum, sen de bunu deyince çok iyi oldu hakkaten...

Nerde benim taramalı tüfeğimmm!!!


4) Aaa, yeni bir bebek mi geliyor? 

 

Sürdüğüm bebek arabasının içindeki bebeğin üzerine, yeni bir bebek bekleyip beklemediğimi soruyorsun demek.. Çok güzel.. Bir türlü eritemediğim göbeğim, kusmuklu bluzum, sürekli ağlayan bebeğim ve uykusuzluktan şişmiş gözlerim, hepimiz seni gördüğümüze çok memnun olduk..

İnşallah sen de 500 kilo olursun!

5) Doğum ne zaman? 

 

Napıcaksın? Hayır napıcaksın doğumun ne zaman olduğunu? Beklenen doğum tarihimi söyleyim de, o tarihe bir hafta kala beni darlamaya mı başlayasın istiyorsun? "Doğmadı mı daha?, Gelmedi mi daha?" diye diye beni hayatımdan mı bezdireceksin? Yoksa göbeğime bakıp, "hmm, daha çok varmış.. ben de yakın bir zamanda sanmıştım." diyerek kocaman göbeğimden mi dem vuracaksın? Söyle kızmayacağım, AMACIN NE??!

Sen doğum zamanı gelince beni uyarırsın tamam mı?

6) Kız mı erkek mi? Adı ne olacak?

 

Bak sana güvenmek istiyorum.. Söyleyeceğim ama ağzını yüzünü eğerek  
"Hmm.. O isimdeki çocuklar pek bi' yaramaz oluyor. İstersen bir daha düşün.." ya da
"Aaa bu da mı erkek.. Bu sene de her bebek erkek oluyor. Neyse, olsun, Allah bağışlasın." veya
"Ay bu aralar da her bebeğe aynı ismi veriyorlar. İlkokuldu sınıf arkadaşlarının en az 4 tanesiyle adaş olacak haberin olsun!" falan demeyeceksin? Söz mü?


Ben şöyle uzanıyorum, sen yorumların bitince uyandır beni..

7) Kaç kilo aldın? Hmm, biraz da ödem var galiba?

 

25 kilo aldım ve lanet olası moda sektörü, tv ve dergilerde gördüğüm incecik kadınlar, kafamıza kaktırılan güzellik anlayışı yüzünden kendimi berbat hissediyorum! Evet ödem topladım ve elim ayağım davul gibi! Peki sen bunları bir de bana söyletince mutlu mu oldun? Eline ne geçti? Sağda solda "Bilmemkim de daha 7 aylık hamile, şimdiden 25 kilo almış. Valla doğuma 35 kilo gider o, ben sana söyleyim." diye dedikodumu mu yapacaksın? Yapmayacaksan bile şu an öyle olduğunu kurgulayıp delirdim ben işte, yaptığını beğendin mi?!

Ömrümün sonuna kadar kocaman bir kadın olarak yaşayacağım :(

8) Pelinsu da senin gibi 5 aylık hamile ama onun hiç göbeği yok. Senin baya bi çıkmış di mi?

 

Arkadaşım bir kere onun adı Pelinsu! Onda hiç koca göbekli, salmış gitmiş bir hamile adı var mı? Hayata benden 1-0 önde başlamış zaten.. Benim göbeğimle onunkini neden kıyaslıyorsun ama nedeeeen!! Böhüüü, alo aşkım, gelirken 250 kavanoz nutella alır mısın, biraz moralim bozuk da..

Pelinsuuuuu!!!!


Lütfen bir hamileye bir şey sorarken ya da söylerken iki kere düşünün :) Onun ruh hali, sizinkinden biraz farklı :)


Dünyadaki bütün hamileler adına,

GAMZE ORUÇ
Doğuma Hazırlık Eğitmenliği ve Doulalık Eğitimi (İstanbul Doğum Akademisi-2014)
Tel: 0507 437 91 27 
Mail: gamzeoruc34@gmail.com / doulagamze@mucizen.com
Web: www.mucizen.com
Instagram: @doula_gamzeoruc
Facebook groups: Gebe & Bebe
Facebook pages: facebook.com/mucizengebevebebeokulu 




12 Eylül 2015 Cumartesi

Kübra'nın Pozitif Doğum Hikayesi

Yeniden merhaba!

Sizlerden gelen pozitif doğum hikayelerini yayınlamaya son hız devam ediyorum. Bu vesileyle, birbirinden güzel hikayeler okuyor, duygulanıyor, mutlu oluyorum. Lütfen pozitif doğum hikayelerinizi yollamaya devam edin. Hikayenizi gamzeoruc34@gmail.com ya da doulagamze@mucizen.com adreslerine gönderebilirsiniz.

Gelelim bugünün pozitif doğum hikayesine:

Kübra'nın Pozitif Doğum Hikayesi

Merhaba. Ben Kübra Farsakoğlu. Sizlerle pozitif doğum hikayemi paylaşmak istiyorum.

Guzel bi hamilelik gecirmistim ve okudugum onca olumsuz dogum hikayesine ragmen normal dogum istiyordum.. Oyle de oldu cok sukur.. Anormal derece de aşırı normal bir dogum yaptim :)
Nasil mi ?

09.09.2014
Son kontrolume gittim. Doktorum suyumun azaldigini ve hafiften acilmam oldugunu, bugun, bugun olmazsa en gec yarin sabaha dogumun olacagini soyledi. Seni bos yere hastanede tutmayacagim, git evde dinlen. Fazla da uzaga gitme, senden telefon bekliyorum diyerek beni yolladi.

Eve geldim.. Ne bi sanci, ne bi agri hicbir belirti yok.. Dedim bugun dogum falan olmaz.. Kalktim guzelce evi temizledim. Uzandim tv izledim.

Bekle ki gelsin...


Derken e ister istemez kendimi dinlemeye basladim.
2-3 saat sonra adet ağrısı gibi basladi dalgalarım.. Kalktim, dusumu aldim. Kasılmalarımı beklemeye basladim. Çok rahattım. 15 dakikada bir olunca annemi aradim. Kasiklarim agriyor, sanirim dogum basladi dedim. Beklemeye başladık.

Banyoya gittiğimde nişan denilen sıvının geldiğini gördüm. Doktorumu aradim, durumu anlattim. Sakin ol, istersen hastahaneye gel dedi. Bilincli ve sakindim. Kasılmalar siddetini arttiriyordu.
Trafik saatiydi ve hastane uzakti. Korktugum gibi trafik felçti ama ben sakinliğimi korumaya ve gevşemeye devam ettim. Dalgalar geldikce gozlerimi kapatip derin nefes aliyor, gevşiyor ve oglumla konusuyordum. 

Açılın, yol veriin, doğuruyoruum :)


Arabada bir panik hali (şöför annem) kornaya basmaktan yolun yarisinda yarisinda kornamiz bitti ses gelmiyor! Camlari açıp yol istemeye basladi arkadakiler :)) benden stresli herkes. Halbuki ben çok rahatım ve o an herkesin rahat olmasını tercih ederim. Anlatcak olursam yolculugun ayrintisi coook ;)
 
Hastaneye geldik. Dalgalarımın baslamasindan bu yana 3 saat gecmisti.. Hemen muayeneye aldilar. Hemsire 7 cm acilmam oldugunu ve beni doguma hazırlamalarini soyledi. Ilk ve son muayeneydi.. Kendimi dogumhanede buldum. 

Doktorum dunya tatlisi bi kadin. Onu gorunce rahatladim. Hadi Kubra'cim artik vakti geldi dedi.. Butun gücünü ona odakla ve ıkın dedi.

Konsantre oldum, derin bir nefes ve simdi.. Ilk denemem olmadi.. 2.. 3.. Bu sefer olacakti.. Son dedim ve zafer bizimdi! Bebeğim kollarımdaydı, Allah'ım ne büyük bir aşk, ne büyük mutluluk!

Hoşgeldin oğlum..


Sonrasinda yuruyerek cikmak istedim dogumhaneden, doktor izin vermedi.. O kadar iyiydim yani..
Bu duygunun tarifi yok. Bebek bekleyen tum arkadaslarimin dogum koçuyum.. Allah'tan bir mani olmadigi surece yüzde yüz normal dogum.. Korkmayin ! Kendinize güvenin ve normal dogumun bilincine varin.. 

Rabbim hayirli evlatlar nasip etsin..
Sevgilerimle
Kubra
(www.instagram.com/@kubrafarsak)

Bizden size kocaman sevgiler!

Yeni pozitif doğum hikayelerinde buluşmak üzere,

GAMZE ORUÇ
Doğuma Hazırlık Eğitmenliği ve Doulalık Eğitimi (İstanbul Doğum Akademisi-2014)
Tel: 0507 437 91 27 
Mail: gamzeoruc34@gmail.com / doulagamze@mucizen.com
Web: www.mucizen.com
Instagram: @doula_gamzeoruc
Facebook groups: Gebe & Bebe
Facebook pages: facebook.com/mucizengebevebebeokulu 





EYLÜL AYI EĞİTİM DUYURUSU

7 Eylül 2015 Pazartesi

İkinci Trimester: Hamilelikte Hangi Egzersizleri Yapabilirim?

Gamze'nin Hamilelik Anıları: İkinci Trimester

Hamilelik anılarımı ve tecrübelerimi paylaşmaya devam ediyorum. İlk trimesterdeki mide bulantılarına çözüm önerilerim için tık tık :)

12-13 hafta civarı, başımın belası mide bulantıları azalarak bittiler. Derin bir oh çektim valla, artık hamileliğimin tadını daha rahat çıkarabilirdim. Bu haftalara gelene kadar yaklaşık 4 kilo kaybetmiştim, açıkçası bu durumdan pek de şikayetçi değildim. Hamileliğim sağlıklı ve sorunsuz ilerlesin istiyordum, bunun için de dengeli beslenip egzersiz yapmaya karar verdim.

Böyle olsak fena mı olurdu yani :D


Dengeli beslenme konusu cepteydi, o konuya bir hayli hakimdim, hayatı diyetle geçen her kadın gibi :)) Protein, karbonhidrat, faydalı yağlar, sebze ve meyveleri dengeli bir şekilde tükettiğim, sağlıklı bir beslenme düzeni oturttum. Tatlı, hazır gıdalar, fast food, kızartma ve hamur işlerini tamamen bıraktım. Bu şekilde beslenmeyi hayatıma yaymak istiyorum aslında, bu aralar tekrar o düzene dönme niyetindeyim :)

Sağlıklı beslenme candır!


Egzersizlere gelince biraz araştırmam ve doktoruma danışmam gerekti. Çünkü hem ben spor geçmişi olan bir insan değildim, hem de hamilelikte her sporun yapılmaması gerektiğini biliyordum. Öncelikle en sevdiğim spor olan, bisiklete binmeyi sordum. Doktorum, bisikletten düşme ihtimalinden dolayı yapmamamı tavsiye etti. Onu eledik. Bana her gün düzenli yürüyüş yapmanın faydalarını anlattı, bir hamile için yapılabilecek en güzel egzersiz yürüyüş dedi.

Başladım yürümeye.. Bahar da gelmişti, hava mis, keyfim yerindeydi. Sevgilimle birlikte, her akşam iş çıkışı yürüyorduk. 1 saatlik yürüyüş rutinim olmuştu ve hiç aksatmadım. Yaz geldiğinde de saat 21:00 civarı, iyice serinleyince çıkmaya devam ettim.
 
Sağdan yürü kızım, cüzdan bulursun :)


20.hafta civarı, doğuma hazırlık ve nefes teknikleri eğitimi aldım. Doğum hikayemde bahsettiğim gibi, verdiğim en doğru kararlardan biriydi. Bu eğitimde öğrendiğim nefes teknikleri ve derin gevşeme yöntemlerini günlük hayatımda da kullanıyor ve çok faydasını görüyordum. Bu teknikleri, daha önce kısa süreli tecrübe ettiğim yoga ile desteklemenin iyi olabileceğini düşündüm. Doktoruma danıştım, onay verdi. Ben de "hamile yogası" yaptıran bir merkez buldum ve kayıt oldum.

Bu arada, yogaya başlamadan önce pilates mi yapsam dedim.. Kendini zorlamadan yaparsan olabilir dedi doktorum. Ben de bir yoga/pilates eğitmenine danıştım. Bana "Pilates sıkılaşmak, yoga gevşemek içindir. Doğum da gevşemeyle yapılır. O yüzden pilates yerine yogayı tavsiye ederim."dedi. Böylece yogaya kesin karar kıldım.  

İşte aynen böyleydim :D Şaka şaka :)


Haftada 1 gün hamile yogası yapmaya başladım. Gerçekten hem nefes kapasitemi artırmada, hem de sistemli bir şekilde hızlı derin gevşeme yapmamda çok faydası oldu. Doğuma gidene kadar her hafta yoga yaptım. Son 4 haftayı evde kendim, youtube videolarından izleyerek sürdürdüm. Yoga merkezine gidecek imkanı olmayan her hamileye tavsiye ederim, youtube'a "prenatal yoga" yazarak çıkan videolardan faydalanabilirsiniz.

Gevşeeee...


Hamileliğimin son 3 ayı ise yaza denk geldi. Ben de hamilelikte yapılabilecek en güzel egzersizlerden biri olan yüzmeyi de egzersiz programıma eklemeye karar verdim. Oturduğumuz butik sitenin, kimse tarafında kullanılmayan, temizliğinden emin olduğum havuzunda, her gün yarım saat yüzdüm. Kendimi zorlamadan, hafif tempoda, sadece iyi hissettirdiği için yüzüyordum. Suyun gevşetici ve rahatlatıcı etkisinden faydalanıyor, ağırlaşan vücudumun suda tüy gibi süzülüşüyle dinleniyordum. Özellikle kurbağalama yüzme, pelvis ve iç bacak kasları için faydalı oluyordu. Temiz bir havuz (en güzeli deniz tabi ama artık mevsim geçiyor, hem her an ulaşmak da kolay olmayabilir) bulabilirseniz, yüzmeyi de aklınızın bir köşesine yazın derim.

Suyun mucizevi etkisinden faydalanın..


Özetle; ben hamileliğim boyunca -doğurduğum gün dahil!- her gün yürüdüm, haftada bir gün yoga yaptım ve son 3 ay nerdeyse her gün yüzdüm. Toplamda 8 kilo aldım, ilk 3 ay 4 kilo verdiğim için, hamile kaldığım kilo üzerine +4 kilo ile doğuma gittim. Yüzme olmasa bile, yürüyüş ve yoga, kolayca yapılabilecek, herkesin ulaşabileceği egzersizler.. "Doğuma hazırlık için neler yapmalıyım?" diye soran gebelerime saydıklarım arasında, yürüyüş ve hamile yogası mutlaka oluyor. Gerçekten faydasını göreceksiniz.

Bir sonraki gebelik anısı yazımda, gebeliğin son 3 ayında, doğuma hazırlıkta yardımcı olması için kullandığım tekniklerden bahsedeceğim.

8 aylık! We can do it! ;)



Şimdilik sevgiyle kalın <3

GAMZE ORUÇ
Doğuma Hazırlık Eğitmenliği ve Doulalık Eğitimi (İstanbul Doğum Akademisi-2014)
Tel: 0507 437 91 27 
Mail: gamzeoruc34@gmail.com / doulagamze@mucizen.com
Web: www.mucizen.com
Instagram: @doula_gamzeoruc
Facebook groups: Gebe & Bebe
Facebook pages: facebook.com/mucizengebevebebeokulu 





EYLÜL AYI EĞİTİM DUYURUSU


4 Eylül 2015 Cuma

Petek İrem'in Pozitif Doğum Hikayesi

Merhaba!

Sizlerden gelen pozitif doğum hikayelerini yayınlamaya son hız devam ediyorum. Bu vesileyle, birbirinden güzel hikayeler okuyor, duygulanıyor, mutlu oluyorum. Lütfen pozitif doğum hikayelerinizi yollamaya devam edin. Hikayenizi gamzeoruc34@gmail.com ya da doulagamze@mucizen.com adreslerine gönderebilirsiniz.

Gelelim bugünün pozitif doğum hikayesine:

Petek İrem'in Pozitif Doğum Hikayesi

 

Merhaba, ben Petek İrem Usta. Sizlerle pozitif doğum hikayemi paylaşmak istiyorum.

Daha lise yıllarında bile normal doğum yapacağım diye düşünüyordum. Sonra evlendim, hamile kaldım. Tüm hamilelerin yaptığı gibi başladım okumaya, araştırmaya.. Hem bebek hakkında, hem de doğum hakkında bir sürü bilgi ediniyordum.




 Normal doğumun olumsuz düşünceler, mahremiyetin fazlaca ihlali ve aşırı uyaranla sekteye uğrayabileceğini öğrenip kendimi tüm bu olumsuzluklardan arındırdım. Düşündüğüm tek şey dünya varolduğundan beri tüm memeliler doğuruyordu. Ben de bu döngünün bir parçasıydım. Bol bol yürüyüş yaptım, son günlerde 5 dakikadan fazla yürüyemiyordum ama yine de çıktım.

Ve 23 Nisan sabahı 37+5 te sabah 6 sularında uyandım. Belimde hafif bir ağrı vardı. Dün çok yattım belim tutuldu diye düşündüm ama bir yandan da bebek mi geliyor diye heyecanlandım. Saat 9 oldu eşimi uyandırdım, belim biraz ağırıyor, bugün belki oğlumuz gelebilir dedim, gözleri ışıldadı sevinçten. Tuvalete gittiğimde nişan geldiğini farkettim. Doktoruma haber verdim, hastaneye çağırdı.

Eşimle önce kayınvalideme gidip kahvaltı yaptık. Çok erken gitmeyi tercih etmedim. Kahvaltıdan sonra yola çıktık. Ben artık iyiden iyiye heyecanlanmıştım. Hastaneye vardığımızda saat 11:00'di. Nöbetçi doktor muayene edip, doktoruma bilgi verdi. 1 cm açıklık vardı ama dalgalar düzenliydi. Doktorumuz eve gitme, yatış yapsınlar dedi.

Sonra NST ve genel bilgi verme süreçleri başladı. Doğru nefes almamı sürekli hatırlatıyorlardı. Eşim yanımda elimi hep sıkı sıkı tuttu. Bir ara NST den sıkılıp ayağa kalkmak istedim ama ayakta olmak iyi hissettirmedi, hemen tekrar yattım. Ebeler belli aralıklarla açılmayı kontrol ediyorlardı. Dalgalarım git gide sıklaştı ve epidural takıldı. Saat 16.00 gibi ebe tekrar muayene etti ve açılma tam dedi. Yüzü öyle bir ışıldadı ki o an evet bu çok güzel bir şey diye hissettim.

Doğumhaneye indik, eşim yine elimden tuttu. Sakince nefesimi kontrol ediyordum, ıkınma hissi de gelmişti. Ebe, eşime bebeğin başını gösterdi. Kasılmalarımın iyice arttığı ve ıkınma hissinin tavan yaptığı sırada doktorum geldi. Benim kahramanım gibiydi. Onu normal doğum yanlısı doktor ararken bulmuştum, iyi ki de bulmuşum. Neşeli sesi hala kulağımda. Harika dedi güzel ıkınırsan epizyo açmama gerek kalmayacak.

Ikın, bir daha, bir daha ve bir daha... Saat 17.13. Can kucağımda ağlıyor, herkes neşeli, bebeğime dokunuyorum. Hemşireler alıyor ilk muayene, aşı, giydirme. Kesi yok yalnızca bir dikiş. Doktorumdan bir aferin alıyorum. Yerimden kalkıp sandalyeye oturuyorum ve bebeğimi kucağıma veriyorlar. Ağrı, sızı, sancı hiçbir şey yok. Birbirimize kavuşuyoruz. Özenle ütüleyip sevdiğim o kıyafetlerin içinde cennet kokuyor...


Tam bir hafta sürdü o koku. Ne muhteşem bir şey, anne oldum.. Doktora kontrole gittiğimizde her şey normaldi. Ve doktorumuz "daha kapıdan girdiğin ilk gün belliydi böyle bir doğumunun olacağı" dedi. Ne kadar rahat ve pozitif olursanız her şey bir o kadar yolunda gidiyor. Herkese aynı güzellikte bir doğum dilerim.

Petek İrem Usta





 Yeni pozitif doğum hikayelerinde buluşmak üzere,

GAMZE ORUÇ
Doğuma Hazırlık Eğitmenliği ve Doulalık Eğitimi (İstanbul Doğum Akademisi-2014)
Tel: 0507 437 91 27 
Mail: gamzeoruc34@gmail.com / doulagamze@mucizen.com
Web: www.mucizen.com
Instagram: @doula_gamzeoruc
Facebook groups: Gebe & Bebe
Facebook pages: facebook.com/mucizengebevebebeokulu 




EYLÜL AYI EĞİTİM DUYURUSU

 

1 Eylül 2015 Salı

Hoşgeldin Mira Nil - Sezaryende Doula Desteği -

Bugün çok keyifli bir hikaye yazmak için oturdum klavye başına.. Bir doula olarak, yalnızca normal doğumda değil, sezaryende de kesintisiz desteğin öneminden bahsetmek için..

 Sevgili Şengül ile, doktoru Volkan Serhat Dede sayesinde tanıştık. Şengül'ün ikinci bebeğiydi, ilki sezaryenle dünyaya gelmişti ve ikinci için de tercihleri bu yöndeydi. Sabah hastaneye yattığında çok rahat ve keyifli olan Şengül'ün, aslında doğumu başlamıştı. NST'de düzenli kasılmalar, muayenede ise 1 cm açıklık vardı. Fakat o hiçbir şey hissetmiyordu. Mira bebek doğum gününe kendi karar vermişti. SSVD denemek isteyip istemediği, sevgili doktoru tarafından tekrar soruldu, ama ailenin tercihi sezaryen idi. Bu durumda ekibe, ailenin tercihlerine saygılı, anne-bebek dostu bir sezaryen ortamı hazırlamak düşmüştü.

Öncelikle, annenin uyanık ve farkında olma isteği için ameliyat ekibiyle görüşülerek epidural anestezi ayarlandı. Ebemiz Ezgi, ameliyathene ve oda arasında tabiri caizse mekik dokudu, ameliyathanenin ısıtılmasını organize etti. Ben bu sırada annemizin yanından hiç ayrılmadan ona destek oluyordum, rahat etmesi ve doğuma hazırlanması için hep yanındaydım.

Vakit gelince, hep birlikte ameliyathaneye gittik. Epidural anestezi uygulanırken, Şengül'e sarıldım, canı yanmıyordu ama kendini daha rahat hissetsin diye her dakika yanında olmak istedim. O da bana sarıldı, birlikte atlattık :) Ameliyata hazırdık. 

Doulası olarak benim yerim tabi ki de onun baş ucuydu, elini tuttum. Birlikte konuşup gülüşüyor, bebek gelince neler yapacağız ondan bahsediyor, sabırsızlanıyorduk. Verilen ilaçlardan birinin yan etkisi olarak, Şengül bir ara kendini biraz rahatsız hissetti. Biraz midesi bulanmış ve biraz da tedirgin olmuştu. O sırada ona güven veren konuşmalarım, desteğim ve yanında oluşumun ona çok iyi geldiğini söyledi. Sürekli "iyi ki yanımdasın Gamze" diyordu, bir doula için bundan büyük mutluluk olabilir mi.. 

Doğum ekibi iş başında


O sırada bebek doğdu, her şey çabucak olmuştu. Mira doğarken gözleri spotlardan rahatsız olmasın diye, spotlar kapatıldı. Kordon geç klemplendi ve hemen annenin göğsüne verildi. Ameliyathane önceden ısıtıldığı ve Mira çok sağlıklı doğduğu için, anne göğsüyle buluşmasında hiçbir mahsur yoktu.

Hemen annesine kavuşan kuzuuu

Hoşgeldin meleğim


Bebek geldği anda, Şengül ve ben ortamdan koptuk, tamamen bebeğe kanalize olduk :) Annesinin göğsüne konar konmaz ağlaması duran Mira, 2-3 dakika içinde memeyi bulmuş, cop cop emmeye başlamıştı bile :)

Memeyle kavuşan Mira


Ameliyat boyunca annesinin göğsünde kaldı. Odaya çıkarken ve odasındayken de ten tene temas bir an bile kesilmedi. Saatler boyu emen, annesindeyken gıkı çıkmayan ama annesinden aldığımız an kıyameti koparan küçük bir meleğimiz olmuştu :)

Kesintisiz ten tene temas


Odaya çıktıktan sonra da Şengül'ün rahat etmesi, kolayca emzirmesi ve biraz dinlenebilmesi için yanındaydım. Asayişin berkemal olduğundan emin olduktan sonra, bu güzel ailenin yanından, heybeme çok keyifli anılar ve güzel insanlar tanımanın sevincini doldurarak ayrıldım.

İyi ki doğdun Mira Nil,
Dünyaya bir umut ışığı yaktın... 


Ebe & Doula el ele



Gamze Oruç
Doğuma Hazırlık Eğitmenliği ve Doulalık Eğitimi (İstanbul Doğum Akademisi-2014)
0507 437 91 27 
gamzeoruc34@gmail.com
www.mucizen.com
instagram: @doula_gamzeoruc
facebook groups: Gebe & Bebe
facebook.com/mucizengebevebebeokulu


EYLÜL AYI EĞİTİM DUYURUSU


30 Ağustos 2015 Pazar

Özde'nin Pozitif Doğum Hikayesi


 Tekrar merhaba!

"Daha fazla pozitif doğum hikayesi, daha az doğum korkusu" projem kapsamında, sizlerden gelen pozitif doğum hikayelerini yayınlamaya devam ediyorum. Proje adım çok afili ama değil mi :)

Gelen maillerden çok doğru bir işe kalkıştığımı bir kez daha anlıyorum. Annelerin paylaşmaya ve hemcinslerine yardım etmeye gönüllü oluşlarına da çok mutlu oluyorum. Siz de kendi pozitif doğum hikayenizi paylaşmak ve anne adaylarına doğum korkularını yenmeleri için destek olmak isterseniz, hikayenizi gamzeoruc34@gmail.com adresine gönderebilirsiniz.

Gelelim bugünkü pozitif doğum hikayemize:

Özde'nin Pozitif Doğum Hikayesi


Merhaba ben Özde Işık. 30yaşındayım. 4 aylık oğlum Çınar'ın doğumunu paylaşmak istiyorum.

Hamile olduğumu öğrendiğimde, çok irdelemeden güvendiğim bir arkadaşımın doktoruna gitmeye karar verdim. En baştan beri hamilelik ve doğumla ilgili tüm genellemelere inat, her doğumun tıpkı insanlar gibi baska baska olduguna inandim. O yuzden kimseyi dinlemedim. Bebegim nasil gelmek isterse oyle gelsin, ikimiz icin de saglikli ve dogal olan olsun diye dua ettim. Ama ne yalan söyleyim içimden hep normal doğum geciyordu. Hem de kan verirken bile ayılıp bayılıp fenalıklar geciren ben yani:)

Gel Çınar geeel :)



Sorunsuz bir hamilelik döneminin sonunda her sey iyiydi ve beklenen an geldi.
20 Nisan Pazartesi sabahı duştan sonra gelen nişan adı verilen lekeyi görünce işte başlıyoor dedim ve cümbür cemaat hastane yollarına düştük. Ben hariç herkes telaşlıydı:) Hastanede doktorumu gordüm,  "ama bende tık yook" dedim güldü:) Bekleyecektik. Ne bir sancı ne açılma ne de suyun gelmesi. Hicbir sey yoktu.

Bir müddet bekledikten sonra indüksiyonla desteklemeye başladık ve yavaş yavaş kasılmalarım başladı, zaman gectikce de artti. Dalgalar geldikçe koridorda yürüyor, aktif pozisyonları kullanarak çok rahat atlatıyordum. Dalgalar iyice sıklaştı ve kontrolde artık cok az kaldigini ogrendim. Her dalgada derin nefesler alip, cok az bir sure sonra minigimle birlikte buradan cikacagim diyordum. Ebe artık ıkınma provası yaptırınca işte geliyor dedim. Kasılmayla birlikte ıkınma hissi geliyor, ben ıkındıkça rahatliyordum. Her ıkınmada biraz daha yaklasiyordum ogluma.

Veee sonunda geldi. Minik adamım dogmustu.Teni tenime değdiği o an ben dogdum, oglum dogdu, biz olduk.. Yeni hayatina hos gelmisti.

Hemen emmeye başlayan minik kuzuu

"Mucizen"





Her insan gibi, her cocuk gibi, her canli gibi, cok baska baska deneyimler... Hep kendine özel... Hayatinizdaki her anın tadini doyasiya cikarabilmeniz dilegiyle, sevgiler.

Özde Işık (instagram.com/ozderamy)

Özde ve Çınar <3


Yeni pozitif doğum hikayelerinde buluşmak üzere,

Gamze Oruç
Doğuma Hazırlık Eğitmenliği ve Doulalık Eğitimi (İstanbul Doğum Akademisi-2014)
0507 437 91 27 
gamzeoruc34@gmail.com
www.mucizen.com
instagram: @doula_gamzeoruc
facebook groups: Gebe & Bebe
facebook.com/mucizengebevebebeokulu 


EYLÜL AYI EĞİTİM DUYURUSU